Bizim Kuşak

Bizim kuşak ekonomik krizlerin üzerinden tanklarla geçtiği zavallı bir kuşaktır.
Darbelerin ezip geçtiği gençlik gibi biz de krizlerin ezip geçtiği gençlik olduk hep.

1990 yılında çalışmaya başladım 1991'in başında Körfez krizi çıktı, dünya karıştı, ekonomi tepetaklak oldu.
1994 yılında Tansu Çiller döneminin ünlü krizi patladı, dolar bir gecede 22.000 liradan 44.000 liraya fırladı, bankalar battı, insanlar işsiz kaldı.
1998 yılında ünlü muhtıra verildi, hafif bir sarsıldık ki zaten 1999 yılında Adapazarı-İzmit-İstanbul depremi ile yerle bir olduk, ekonomi yıkıldı, açıklar devleşti.
2001 yılında Anayasa kitapçığının fırlatılması neticesinde dünya tarihinin en ilginç krizi başladı. Gecelik faiz %6000'lere yükseldi, bankalar battı, milletin paralarına el kondu.
2007 yılında hafif hafif hissedilen ve 2008 yılının sonunda şiddetli bir etki ile patlayan KÜRESEL Kriz oldu. Bu kez ülkesel değil küreseldi bu kriz ve biz yine perişandık. Altında ezilip yok olduk

Kısacası ne zaman nefes almak için bir yol bulup kafamızı suyun üstüne çıkartsak o an tepemize vuruldu ve biz yine derinliklere yollandık. Her kriz beni ve benim kuşağımı beş adım geriye fırlattı, her fırlatılışta da bir yerlerimiz kırıldı, ezildi, yaralandı.

Ama hala ölmedik dimdik ayaktayız.

Böyledir bizim kuşak!